这是本文档旧的修订版!


Bahsi geçen operasyon içeriği hakkında herhangi bir bilgimsinin olmadığını, 22.01.2008 günü saat:21.34 de Nejat isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesiyle alakalı, Konuştuğu kişinin emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN paşa olduğunu, amacının Sadece emekli askerlerin bu olaylarla zan altında kalmasından dolayı tepki gösterilmesini istemek olduğunu, Yargı'nm tepki göstermesi derken de bir kurul oluşturulması ve yayın yasağının denetlenmesini kastettiğini, medyada yanlış bir sürü haber çıktığını kendisinin de yargıda bunun bir zaaf olduğunu düşünerek serzenişte bulunduğunu, 24 Ocak 2008 tarihli “Roma'yı da bunlar yaktı, Kennedy'i de bunlar öldürdü!” başlıklı yazıda, “ERGENEKON operasyonu ile ilgili tutuklamalar neden Hrant Dink'in anma töreni ile aynı tarihe denk getirilmiştir? Verilmek istenen mesaj veya sağlanmak istenilen faydalar nedir? Tarihi çakışmada hizmet edilen efendilerin isteğimi yoksa yaranma isteğimi rol oynamıştır.” Şeklinde cümleler kullandığı, ERGENEKON operasyonunu dış güçlerin yaptırdığını mı söylemektesiniz? Bu konuda elinizde bilgi, belge bulunmakta mıdır? Açıklayınız. Şeklindeki soruya Ergenekon operasyonu ile ilgili kafamda bazı şüpheler olduğunu bu operasyonu dış güçlerin mi yaptırdığını sorduğunu, medya da okuduğum haberler ve değerlendirmeler ile ilgili bu yazıyı yazdığını, Yılın kuvvecısı ödüllerini Ergenekon operasyonundan yaklaşık bir yıl önce verdiğini, soruşturmada ismi geçen Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Emin GÜRSES gibi şahıslara ödül verdiklerini, ödül vermede genel kriter olarak ulusal bütünlüğü sağlamak için mücadele eden şahıslan seçtiklerini, Nejat olarak ismi geçen emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN'dir. Gazetede “Açması Türk Medyası” başlıklı yazımı okuduktan sonra beni aramış ve bahsi geçen konuşmayı yaptığını, bahse konu kaseti kendisine Erdoğan YÜRÜTEN isimli şahsın getirdiğini, Nejat'ın kaseti kendisinden istediğini ancak kendisinin göndermediğini. 31 Ocak 2008 tarihli “Türkoğlu Türk Eftim…” başlıklı; “Ergenekon adlı pek çok yönüyle karanlık bir operasyonda” diyerek Türk Ortodoks Klişesinin Basın Sözcüsü Sevgi ERENEROL'un yakalandığını, operasyonun Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in Türkiyeyi ziyareti sırasında yapıldığını ve “…Zamanlamadan anlaşıldığı üzere işbirliği had safhada. Bana göre bu olay cumhuriyet tarihinin en büyük rezaletlerinden biridir. AKP hükümeti, ABD ve AB'den 'Aferin' alma umuduyla Türk kilisesi yerine, yasaları ve anlaşmaları tanımamakta ısrar eden Rum kilisesini desteklemektedir” şeklindeki yazıyla alakalı,

Olgun escort olarak çalışma kararı, onun için sadece maddi bir kazanç değil, aynı zamanda sosyalleşme ve hayata karşı bir meydan okuma anlamına geliyor. Neriman, bu deneyim sayesinde kendine olan güvenini artırdı. Gerçek bir sohbetçi, sağlıklı bir bağ kurmanın temelini atıyor. İşte bu sıradan bir işin çok ötesinde bir deneyim. Kendi öykünüzü yazmak, belki de onun hikayesinin bir parçası olmanın ilk adımıdır. Düşünsenize, her gün farklı insanlarla tanışmak, onların hikayelerini dinlemek ve kendi hikayesini anlatmak! Hayatın ona sunduğu fırsatları değerlendirmek konusunda cesur bir adım attı. İnsanların duygusal ihtiyaçlarına duyduğu hassasiyet, onu tercih sebebi yapıyor. Neriman’ı diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri, insanlarla kurduğu bağlardır. Bu durum, onu sadece bir hizmet sağlayıcısı değil, aynı zamanda bir dinleyici ve arkadaş haline getiriyor. Her müşterisiyle iletişim kurarken, onların isteklerini ve sınırlarını anlaması oldukça önemli. İşte bu, onu gerçekten özel kılıyor. Düşünsenize, kendinizi her gün yeniden keşfetmek, her gün yeni bir deneyimin kapısını aralamak! Diyarbakır’da olgun escort deneyimi arıyorsanız, Should you beloved this post as well as you desire to obtain more info concerning DiyarbakıR Escort kindly visit our web site. Neriman’ın hikayesinden ilham alabilirsiniz. Bu cesaret, hem kişisel hem de mesleki açıdan ona yeni kapılar açtı.

Türkiye’den dönüşlerinden 1,5 ay sonra eşinin bir zencinin evine pasaport almaya gittiğini, saat 9.30’da telefon kulübesinde olmalarının istendiği, evlerinin altındaki telefon kulübesine indiklerinde eşinin telefonla görüştüğü, İstanbul’dan birisinin, ertesi gün verilen adrese gidilmesini istediklerini, bu konuları görüştükleri kişinin Mete Ağabeyleri olduğunu, Türk pasaportu olduğunu, Altan ve Serap Güler adlarına düzenlendiğini, eşinin bir arkadaşıyla birlikte sabah verilen adrese gittiğinde, içeri girdiği anda Fransa polisinin de içeri girip onu yakaladıklarını, üzerinde Hasan Kurdoğlu adına pasaport olduğunu, 3 gün sonra eve polislerin eşliğinde geldiğini, polislerin eve girişinde dolaptaki dosyayı eşi tarafından kaldırmasını istediğini ve dolapta 2 ci bir kazağın altına koyduğunu ve dosyayı bulamadıklarını, kocasının fotoğraf makinasını, silahını, kendisinin ve çocuklarının pasaportunu aldıklarını, kendi pasaportlarının Meral Kurdoğlu adına olduğunu, o dosyada eşinin yapacağı bir olaya ait şema varmış, beyaz saçlı ve İsviçre’de ikamet eden bir kişinin resmi bulunduğunu, eşinin kendisine Fransa’yı hemen terk etmesini söylediğini, onun da İstanbul’dan telefonla görüşme yapması için birinin kendisine geldiğini, yine telefon kulübesine indiğinde Mete Ağabeyinin “Meral hanım sizin Fransa’da kalmanız gerekiyor, çünkü eşinizle irtibat kuracak kimse sadece sizsiniz” dediğini, bu konuda eşinin komploya gittiğini, eşinin kendisine Türkiye’de görüştüğü kimselerle veyahut devamlı görüştüğü kimsenin yaptığı bir oyun olduğunu söylediğini, İsviçrede’de aynı şekilde suçlamada bulunulduğunu, İsviçre’deki olayda Nevzat ve Şeref Benli isimli kişilerin bulunduğunu, Nevzat’ın soyadını bilmediğini, İsviçre’de 15 yıl ceza verilmiş, 1,5 yıl yattıktan sonra kendisini görmeye gittiğini ve kendisi döndükten bir ay sonra bunların cezaevinden mutfak kapısından çıktıklarını (anahtarın eşine verildiğini), cezaevinden çıktığında yanlış arabaya bindiğini, cezaevi görevlisinin arabasına binmiş, görevlinin de eşini bıraktığını, cezaevinden çıktıktan sonra Fransa’ya yanlarına geltiğini ve 20 gün bir evde kaldığını, Türkiye’den gelen bir pasaport ile ve eşinin yeşil renkli bir takım elbise giymesinin istendiğini ve 1990 yılı Nisan ayında Türkiye’ye döndüğünü, kendisinin eşini o sürede göremediğini, eşi döndükten sonra 20 gün sonra kızlarıyla birlikte kendisinin de arabayla Türkiye’ye döndüklerini, eşinin Levent’te kiraladığı mobilyalı bir eve gittiklerini, İstanbul’a kendi adıyla Meral Çatlı olarak gittiğini, eşinden öğrendiğine göre Türkiye’den gelen dosyasında veyahut herhangi bir şeyde Abdullah Çatlı’nın Hasan Kurdoğlu olduğunu bildirdiklerini, eşinin gerçek kimliğini kabul etmek zorunda kaldığını, o evde bir hafta kaldıklarını ve sonra Bahçelievler’de kiraladıkları bir eve taşındıklarını ve eşinin ticarete başladığını belirtmiştir.(Ek:176)

/www/wwwroot/vocakey.imikufans.com/data/attic/bunun_aynisini_bu_ada_da_duesuenebili_iz_neden_olmasin.1748309252.txt.gz · 最后更改: 2025/05/27 09:27
CC Attribution-Share Alike 4.0 International 除额外注明的地方外,本维基上的内容按下列许可协议发布: CC Attribution-Share Alike 4.0 International